Stanford Medicine cerrahları, birkaç ay önce kalp krizi geçirmiş bir donörden alınan kalbi kullanarak, atan bir kalbi nakletti ve bu prosedür ilk kez başarı ile sonuçlandı.
Beyin ölümü gerçekleşen donörler, kalp nakillerinin çoğunluğunu oluşturmaktadır, çünkü nakil alınacak hastanın yaşam desteğine bağlanıp organlarını stabil tutmak daha kolaydır. Ancak talebin arzı aşmasıyla tıp dünyası daha yeni yaklaşımlar aramaya itilmiştir.
Son teknolojik gelişmeler, kalp ölümü olarak bilinen, kalbin doğal olarak ya da yaşam desteğinin kesilmesi nedeniyle bir kez durmasıyla ölen donörlerden başarılı kalp nakli yapılmasına olanak tanıdı.
Geleneksel kalp nakli işlemi, beyin ölümü gerçekleşen donörün kalbinin vücuttan çıkarılmadan önce durdurulmasını içerir. Bu, kalp dokusuna zarar verebilir ve başarılı bir nakil şansını azaltabilir. Yeni bir teknik olan atan kalp naklinde ise, kalp hâlâ atıyorken nakil sağlanıyor. Bu da kalp dokusunun korunmasına ve başarılı bir nakil şansını artırmaya yardımcı oluyor. Nakil esnasında organlar buza konulmak yerine perfüzyon makinesinin yardımına ihtiyaç duyuyor. Nispeten yeni bir buluş olan bu organ koruma cihazı, kalbin atışını destekliyor. İlk olarak Ekim ayında gerçekleştirilen bu ameliyat, o zamandan beri Stanford Medicine'deki cerrahlar tarafından beş kez daha kullanıldı ve nakil sonrası hastaların daha erken sürede hastaneden ayrılabildiği de belirlendi.
Devrim niyeliğinde bir çalışma olarak gösterilen bu prosedür, binlerce kişinin kalp nakli beklediği bir ortamda, bağışlanan sağlıklı organ havuzunun artırılması büyük önem taşıyor.
Referans: 1. https://med.stanford.edu/news/all-news/2023/04/beating-heart-transplant.html (Erişim Tarihi: 20.09.2023)